Bankacılık Hukuku, her geçen gün global bir pazar haline gelen dünyada gelişen ticari hayatın etkileri her sektör üzerinde oldukça net olarak hissedilmektedir. Yeni pazar alanlarının açığa çıkması, mevcut pazarların büyümesi, rakip ve ortaklık kavramlarının artması, şirketlerin birleşme veya şirket devri durumlarının sıklıkla yaşanması gibi pek çok durum ticari hayatın olmazsa olmazları arasında yer almaktadır. Bu doğrultuda da ticari şirketlerin, kurulduğu günden itibaren bünyesinde hizmet verdiği tüm süre zarfı boyunca sürekli değişen ve gelişen ekonomi ile kendini güncelleyerek daha önceden belirlediği planlar çerçevesinde hareket etmesi gerekmektedir.
Şirketlerin gerçekleştirmeyi planladığı mevcut iş hacminin genişletilmesi, halka arz veya bunu gibi durumlarda ortaya çıkabilecek yasal sorumluluklar ve yaşanılabilecek olumsuzluklara karşı bir önleyici tedbir amaçlı olarak finansal danışmanlık hizmetlerinden yararlanmaları gerekmektedir.
Bankacılık ve Finans Hukuku ayrıca Türkiye pazarında faaliyet gösterecek olan bankaların kuruluşu üzerine denetimler yapılmasını sağlarken, yurt dışında aktif olarak faaliyet gösteren herhangi bir bankanın Türkiye pazarında açacağı ilk şubesi için kalkınma planlarının hazırlanmasında da oldukça önemli yetkilere sahiptir. Bankacılık Ve Finans Hukuku bunlarla birlikte bankalardan alınan krediler için sözleşme bölümünün hazırlanmasından sözleşmeler ile ilgili görüşmelerin gerçekleştirilmesine kadar oldukça geniş bir kapsamda görev almaktadır.
Sermaye Piyasa Kurulu ( SPK ) içerisinde de hukuksal işlemlerinin gerçekleştirilebilmesini sağlayan Bankacılık Ve Finans Hukuku, faktöring ve mali organizasyon gibi konu başlıkları için de gerekli hukuki desteği sağlayan bir hukuki durumdur. Pek çok kanuna kıyasla oldukça geniş bir ağ işleyişine sahip olan bu hukukun, görevlerinin, işleyiş sırasının ve uygulama yöntemlerinin oldukça iyi analiz edilerek firma bünyesine uygun olan bölümlerinin uygulanması son derece önemlidir.
Bankacılık Ve Finans Hukukunun Zaman İçerisindeki Gelişimi
Bankalar, mevcut ekonominin harekete geçirilerek, finansal işlemlerin ve ekonomik kaynakların dağıtımlarını gerçekleştirmeleri nedeniyle oldukça stratejik öneme sahip olan kurumlardır. Devletin kamu hizmeti amacıyla hazineye gelir olması için çıkardığı bono ve tahvil finans araçlarını satın alarak devlete bir kredilendirme uygulamakta ya da bunları yatırımcı olan kişilere satışında önemli bir aracı konumunda yer almaktadır. Büyük, küçük veya orta boydaki ticari kuruluşlara gerek nakdi gerekse de kredi hizmeti sağlayarak ekonomiye bir dinamizm getirmektedir. Bankalar, kredi kartı, banka kartı, tüketim veya ihtiyaç kredisi gibi fertlerin günlük ihtiyaçlarını karşılama konusunda da sayısız fayda sunmasının yanı sıra ekonomik olduğu kadar sosyal alanda da oldukça önemli bir yeri olduğunu gözler önüne sermektedir.
Ülkemizdeki geçmişi yaklaşık 200 yıl civarı olan bankacılık hizmetleri, ilk olarak deniz ticaretinin gelişmesiyle birlikte açığa çıksa da gerek Osmanlı dönemi gerekse de Cumhuriyet döneminde kesintisiz olarak devam etmiştir. Hatta bu süreç içerisinde hem ekonominin canlandırılması hem de finanse edilmesi amacıyla devlet tarafından Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliğinde büyük bankalar da kurulmuştur. 1980’li yıllarda serbest piyasa ekonomisinin gelişmesiyle birlikte fazla sayıda özel banka kurulurken devlet önderliğinde kurulan bankalarda özelleştirilmiştir. Ekonominin nabzını tutan bankacılık sektöründe sık sık yaşanılan gelişmeler dolayısıyla da bankaların belli bir düzende kalması amacıyla kamusal niteliği daha ağır basan pek çok yasanın çıkartılması sağlanmıştır.
1933 yılına kadar bankacılık işlemleri için herhangi bir yasa veya kanun kullanılmamış olup bu süre zarfında gerekli işlemler Osmanlı İmparatorluğunun konularla ilgili yayınladıkları fermanlar çerçevesinde yürütülmüştür. Bankacılık alanındaki ilk hukuki yasa 1933 yılında Mevduatı Koruma Kanunu adı altında çıkartılan kanundur. Bu kanun aslında tam anlamıyla bir bankacılık yasası olmayıp mevduata sahip olan kişileri korumaya yönelik olarak doğrudan bankaları ilgilendiren ilgili bir yasa olarak yayınlanmıştır.
Bu kanundan sonra sık sık güncellemeler gerçekleştirilerek bu konu hakkında en son 2005 yılında yayınlanan Bankacılık Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle son bulmuştur. Bankacılık Kanunu, ekonominin en önemli yapı taşı olan finans sektörünü ve finans sektörünün olmazsa olmazı olan bankacılık sektörünün kamusal bir boyutta düzenleyen temel bir yasadır.
Bankacılık Ve Finans Hukukuna İlişkin Başlıca Faaliyet Konuları
Bankacılık Ve Finans Hukuku çerçevesinde belli başlı faaliyet alanları vardır. Bu alanlar en genel anlamda şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Türkiye’de yeni bir bankanın kurulması,
- Daha önce yurt dışında kurulmuş olan bir bankanın Türkiye’de ilk şubesini açması,
- Türkiye’de özellikle kıyı bankacılığı faaliyetinde bulunmak üzere yeni bir bankanın kurulması ve ya yurt dışında kurulu olan bankaların bu amaçla Türkiye içerisinde yeni bir şube açması,
- Türkiye’de yeni bir bankacılık faaliyetinde bulunmak amacıyla Bankacılık Kanunu’nda istenilen şartların yerine getirilmesi şartıyla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna gerçekleştirilen izin başvurularının yapılması,
- Yatırım bankalarının kuruluş işlemleri ile birlikte yeni kalkınma plan ve projelerinin gerçekleştirilmesi,
- Bankaların faaliyet alanlarına uygun olan finansal raporlama ve denetim işlemlerinin gerçekleştirmesi,
- Bankaların faaliyetlerinin geçici veya sürekli durdurulması için verilen kararlara ilişkin olarak yasal başvuru veya itirazların gerçekleştirilmesi,
- Türkiye’de daha önceki tarihlerde kurulmuş olan bankaların bölünme, birleşme ve hisse değişimi gibi finansal işlemlerinin yapılması,
- İpotek veya teminatlı işlerden dolayı açığa çıkan davaların takip edilmesi,
- Kişilerin gelirlerine veya ilgili kurumların bütçelerine bağlı olarak kredi sözleşmelerinin hazırlanması ve sözleşme görüşmelerinin gerçekleştirilmesi,
- Leasing,
- Faktöring,
- Sair bankacılık operasyonları ve
- Mali organizasyon yapısı konularında hukuki destek sağlanması,
- Bankalar Birliği başta olmak üzere BDDK ve TMSF ile ilgili hukuksal işlemlerin yürütülmesi,
- Sermaye Piyasası Kurulu’nun görev ve yetki alanına ilişin hukuksal iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi olarak listelenebilmektedir.
Bankacılık ve Finans Hukuku Danışmanlığı İhtiyaçlarınız İçin Güvenin Adresi: BMA Hukuk Bürosu
BMA Hukuk Bürosu olarak bünyemizde sağladığımız Bankacılık ve Finans Hukuku danışmanlık hizmetimiz ile Bankalar Hukuku ve kuruluşlarının işleyişi, yapısı ve organizasyonu hakkında danışmanlık hizmeti başta olmak üzere mali kuruluşlar, kiralama şirketleri ve kredi alan şahıslar başta olmak üzere geniş müvekkil ağlarına hizmetlerimizi sunmaktayız.
BMA Hukuk Bürosu olarak bünyemizde verdiğimiz hizmetleri;
- Kiralama,
- Kredi sözleşmeleri,
- Şirket, mal ve proje finansmanı,
- Menkul kıymet faydalarının yatırılması ve uygulanması,
- Kurumsal, şirket ve uluslararası ticaret finansmanı,
- Sermaye piyasaları,
- Varlığa dayalı menkul kıymet ihracı,
- Varlık ve yapılandırılmış finansman hizmetleri olmak üzere 8 ana başlık altında toplanan hizmetlerimiz ile güvenilir danışmanlığın adresi konumda yer almaktayız.
İlgili kanun çerçevesinde geliştirdiğimiz Bankacılık ve Finans Hukuku danışmanlığı hizmetimiz ile kurum veya kuruluşların mevcut durum analizlerini gerçekleştirdikten sonra ilgili yasaya uygun maddelerle eksiksiz ve tam uygulama yaparak müvekkillerimizin herhangi bir sorunla karşılaşmamalarını sağlamaktayız.
Bankacılık ve Finans Hukuku Danışmanlığı ihtiyaçlarınızı karşılamak için firmamızla dilediğiniz zaman iletişime geçebilir, uzman kadromuz ile birlikte sorunlarınızı kısa süre zarfında profesyonel olarak çözüme kavuşturabilirsiniz.
